Uzm. Dr. Hande Ulusal'a en çok merak ettiğimiz cilt bakım içeriklerini sorduk!
Uzm. Dr. Hande Ulusal ile cilt bakım içerikleri hakkında harika bir sohbet ettik! En çok merak ettiğimiz cilt bakım içeriklerini ve bu içeriklerle ilgili doğru bildiğimiz yanlışları sorduk. Cilt bakımı hakkında uzmanından bilgi almak ve hyaluronik asit, salisilik asit gibi en çok merak edilen içeriklerin nasıl kullanıldığını, faydalarını öğrenmek için makalemizin devamına bekleniyorsun.
Cildimiz bir kez aynı içeriklere alıştı mı, bir daha o üründen aynı etkiyi alamayız diye düşünülüyor. Bu doğru mu?
Aslında bu durum bütün ilaçlar ve kremler için geçerli olabiliyor biz buna taşiflaksi diyoruz. Ben bu gibi durumlarda kullanılan dermatolojik kremlerin değiştirilmesini tavsiye ediyorum. Belli bir zamandan sonra dönüşümlü kremleri kullanarak içeriklerin etkisini en iyi seviyede alabiliriz.
Bir üründe bir içerikten ne kadar çok varsa, cildimize o kadar iyi etki eder diye düşünülüyor. Bu doğru mu?
İçerik miktarından ziyade, içeriklerin emilimini arttıracak diğer tamamlayıcıların olması önemlidir. Örneğin, C vitamini ve pH ikilisinin birlikte kullanılması gibi. pH oranı cilt bakım ürünlerinin emilimini arttırır ve dengeler. Bu nedenle cilt bakım ürünü alırken sadece vitamin içeriğine ve konsantrasyonuna değil, pH oranına da dikkat edilmeli. İdeal pH oranı %3 ile %3,5 arasında olmalı.
Herkes, her cilt tipi aynı cilt bakım içeriklerini kullanabilir mi?
Her cildin ihtiyacına göre farklı içeriklerin kullanılmasını öneriyorum. 30 yaş üzerine anti-aging içeriklere başlanmalı, 40 yaşından sonra ürün miktarları arttırılmalıdır. Aynı durum cilt tipi için de geçerlidir. Kuru cilde sahip olanlar için yağ destekli ürünler önerirken, yağlı cilde sahip olanlar için farklı ürünler öneririm. Aynı kremi yağlı ve kuru cilde önerdiğimizde istenmeyen reaksiyonlar alabiliriz.
Birlikte iyi çalışan ve asla birlikte kullanılmaması gereken içerikler var mı?
Cildi tahriş edecek içeriklerin beraber kullanılmamasını öneriyorum. Hem yüksek oranda hyaluronik asit, glikolik asit hem de retinolü aynı anda kullandığında ciltte hassasiyet oluşabilir. Bunların dışında birlikte iyi çalışan içeriklerden, hyalüronik asit ve vitamin b5 ikilisinin etkilerini çok seviyorum. Her ikisinin de cildi onarıcı ve besleyici etkisi olumlu sonuçlar yaratıyor.
Hassas ciltlere uygun içerikler hangileridir?
Hassas ciltler için deri yapılandırmasını ve onarıcı özellikte içeriklerin kullanılmasını öneriyorum. Bu gibi ciltler için hyalüronik asit, vitamin B5, E vitamini gibi içeriklerin kullanılmasını tavsiye ederim. Madecassoside gibi nemlendirici içerikler de hassas ciltlere çok iyi gelir; cildin derinlemesine nemlenmesini sağlar. Kuru ciltler için ise cilde nem sağlayacak içerikler verilmelidir.
Hyaluronik asidin cildimize faydaları nelerdir?
Hyaluronik asit, dış faktörlerin cilde zarar vermesini engelliyor ve cildin yatışmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda yüksek moleküllü hyaluronik asidin güneş koruyucu özelliği olduğu da görüldü. En önemli faydası ise nem tutma özelliği, tıpkı sünger gibi su tutma özelliği olduğu için cildin nemli tutulmasını sağlıyor.
Hyaluronik asit yaşlanma karşıtı bir içerik diye düşünülüyor. Doğru mu?
Doğrudur, çünkü hyaluronik asit hem dermiste hem de epidermiste kolajen üretimini destekliyor. Cildi nemlendirirken, anti aging özelliği de sağlıyor. Hyaluronik asit yüz dolgularının da bu kadar popüler olmasının sebebi budur. Yüz dolgusu erise bile en az %20-30 arasında kolajen sentezi ciltte devam eder ve cilt dolgun görünümünü korur.
Hyaluronik asidi yalnızca kuru cilde sahip olanların kullanması gerektiği ile ilgili bir düşünce var. Sizce bu doğru mu?
Ciltteki yağ oranı ile su ihtiyacı farklıdır. Kişinin cildindeki yağ ve su oranı farklı olduğu için yağlı cilt ile hyaluronik asidin doğrudan bir ilişkisi yoktur. Çünkü hyaluronik asit cildimize su sağlar, yağ değil. O yüzden cildin su dengesinin sağlanması için hyaluronik asit kullanımını yağlı ciltler için de öneriyorum. Yağlı cilde sahip olanlar hyaluronik asit içeren serum ve losyon formu olan ürünleri kullanmalılar.
Hyaluronik asit deri altına uygulanmadığı sürece cilde etki sağlamıyor diye düşünülüyor. Bu doğru mu?
Deri altına uygulanan işlemlerle dermis ve hipodermis tabakasını tedavi ediyoruz. Fakat dışarıdan günlük olarak yapılan hyaluronik asit bakımları, deri altına yapılan medikal uygulamaları tamamlıyor ve destekliyor. Deri üzerine uygulanan topikal hyaluronik asit içeren ürünler düzenli olarak kullanıldığında dermiste emilimi sağlandığı için etkisini tabii ki görüyoruz.
Hyaluronik asidi tablet, takviye olarak aldığımızda daha etkili oluyor diye düşünülüyor. Bu doğru bir bilgi mi?
Hyaluronik asit takviyelerinin olumlu sonuçlar çıkardığına dair araştırmalar mevcut. Fakat ağızdan alınan içerikler midede ve bağırsaklarda parçalandığı için kana karışım oranları daha az oluyor. Hyaluronik asit takviyelerinin tamamının cilde olumlu bir etkisi olduğu düşünülemez. Bu nedenle ben, bu gibi takviyelerin topikal hyaluronik asit içerikli ürünlerle birlikte kullanılmasını öneriyorum.
Hyaluronik asit, asit türevi olduğu için ciltte peeling etkisi yarattığı düşünülüyor. Bu doğru mu?
Hyaluronik asidin ciltte peeling etkisi yaptığı ve kuruttuğu doğru değil. Aksine şeker yapıda bir formüle sahip olduğu için cildi nemlendiriyor ve yatışmasını sağlıyor.
Hyaluronik asit serumunu yüz ıslakken mi sürmek gerekir?
Hassas cildi olanlar için nemlendiricinin banyo sonrası nemli cilde uygulanmasını öneriyoruz. Bu nedenle evet, hyaluronik asit serumlarının nemli cilde uygulanması ciltteki su miktarının artmasına yardımcı olur ve ürünün etkilerini daha olumlu bir şekilde görmemizi sağlar.
Vitamin B5’in cildimize faydaları nelerdir?
Epidermisteki hücrelerin yenilenme hızını arttırıyor, bu nedenle, özellikle yaraların iyileşme sürecinde kullanılması tavsiye ediliyor. Vitamin B5 cildi nemlendiriyor ve cildin sağlıklı görünmesine yardımcı oluyor. Vitamin B5 ve hyaluronik asidin uyumu cilde oldukça olumlu bir etki sağlıyor.
Vitamin B5 içeren ürünler cildi yağlandırır diye biliniyor. Bu doğru bir bilgi mi?
Hayır, cildi yağlandırmaz. Vitamin B5’in cildi yağlandırıp yağlandırmaması daha çok kullandığımız içeriğin formu ile bağlantılıdır. Eğer yağ bazlı kremlerin içeriğine vitamin B5 eklenirse cildi yağlandırması kaçınılamaz.
Vitamin B5 içeren ürünler hassas, atopiye eğilimli ciltler için mi uygun?
Evet daha çok hassas, egzamaya eğilimli ve atopiye müsait olan ciltler için öneririz. Fakat serum formunda vitamin B5 ürünleri yağlı ciltler için de kusursuz sonuçlar ortaya çıkarabiliyor.
Madecassoside içeriğinin cildimize yararları nelerdir?
Madecassoside, hyaluronik asit ve B5 vitaminine çok benzer bitkisel bir içerik, Centella Asiatica olarak da biliyor. Ciltteki hücrelerin yenilenme hızını arttırıyor ve cildi besliyor. Ciltteki yara iyileştirme hızından dolayı cilt bakım tedavilerinde yoğun olarak kullanılır.
Madecassoside içeriğinin sivilce yaptığı zannediliyor. Doğru mu bu bilgi?
Madecassoside içeriğinin sivilce yapıp yapmaması daha çok kullanılan baz ile ilgilidir. Pomad formlu bir ürünü yağlı cilde uygularsanız sivilce kaçınılmaz olabilir. Bu nedenle Madecassol krem gibi ürünler kontrolsüz kullanıldığında bazı cilt tiplerinde sivilce yapabiliyor.
Cilde direkt olarak uygulamak doğru mu?
Madecassol içeren kremleri yağlı cildi ve gözenekleri olanlara tavsiye etmiyoruz. Sosyal medyada hızlı yayılan Madecassol krem kullanımı farklı cilt tiplerinde istenmeyen reaksiyonlara yol açar. Bunların içine E vitamini veya farklı vitaminler eklemek cilt bariyerinin zarar görmesine neden olabiliyor. Madecassoside içeriğinin mutlaka dermatoloğa danışarak cilt ihtiyacına en uygun formu kullanılmalı.
C vitamininin cildimize faydaları nelerdir?
C vitaminin en önemli özelliği antioksidan özellikte olması. Cilde dışarıdan zarar veren serbest oksijen radikallerinden ve bu serbest radikallerin yarattığı hasarlardan cildi koruyor. C vitamini, dışarıdan aldığımız en önemli antioksidanların başında gelir. C vitamini leke tedavisinde de kullanılıyor ve kolajen sentezinde yani anti aging cilt bakımına önemli rol oynuyor.
C vitamini içeren ürünleri kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?
C vitaminin konsantrasyonu ve pH değeri çok önemlidir. İdeal C vitamini konsantrasyonu %10 ila %20 arasındadır. pH olarak da %2,5-3-5 arasında olmalıdır. Bu oranlarda olan C vitamini içeriğinin emilimi daha kolay ve etkili olur. C vitamini ısıdan ve ışıktan çok etkilenir bu nedenle kullandığımız ürünleri saklarken buna da dikkat etmeliyiz.
C vitaminini gündüz kullanmaktan korkmamalıyız. Antioksidan özellikli C vitamininin daha çok gündüz bakım rutininde kullanılmasını öneriyorum. Leke yapmaması ve güneşten cildin etkilenmemesi için C vitamini serumları mutlaka güneş kremi ile birlikte kullanılmalı.
Hassas cilde sahip olanlar C vitamini içeren ürünleri kullanamazlar diye bir düşünce var. Bu doğru mu?
Hassas cildi olanlar, C vitamini serumu kullanırken konsantrasyonuna dikkat etmeliler. Hassas ciltliler için ben, %10 oranındaki konsantrasyonları öneriyorum. Eğer kişinin cildi bu orana bir tepki vermiyorsa C vitamini oranı arttırılabilir veya aynı tutulabilir. Tabii bu aşamada kullanılan ürünlerin pH’ı çok önemli. Doğru pH ve C vitamini birleşimi sayesinde hassas ciltler de C vitaminin cilde olan faydalarından yararlanabilir.
Turunçgilleri daha fazla tüketerek, C vitamini takviyesi alarak C vitaminin cildimize etki etmesini sağlayabilir miyiz? Aynı etkiyi alabilir miyiz?
Tabii ki C vitamini bazlı beslenmek hem vücudumuz hem de cildimiz için çok faydalı! Cilt sağlığımız için yeşil yapraklı sebzeler ve turunçgiller tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Fakat günde tavsiye edilen 1-2 porsiyon turunçgil tüketimi, medikal estetik işlemleri yaptırmak kadar etkili değişimler göstermez. Bu nedenle dışarıdan C vitamini serumları kullanmaya devam etmeli ve bunları desteklemek için de sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz.
Evde limonla, turunçgillerle karışım yaparak cilde uygulamak doğru mu?
Evde yapılan doğal maskeleri hiç tavsiye etmiyorum. Meyve asidi içeren maskeler cilde yarardan çok zarar sağlar özellikle de leke eğilimli ciltler için! Cilt sağlığını korumak için bilimsel çalışmalarla etkinliği kanıtlanmış cilt bakım ürünleri kullanılmalı.
C Vitamininin akne oluşumuna sebep olduğuna dair bir düşünce var. Bu doğru mudur?
C vitamini akneye sebep olmaz fakat C vitamini içeren yağ bazlı krem kullandığında yağlı ciltlerde akne sorunu görülebilir. Bu aşamada kullanılan içeriklerin formu ve bazı çok önemlidir. Salisilik asit ve C vitamini birleşimi her cilt tipi için olumlu sonuçlar gösterebiliyor. Salisilik asit, C vitamininin emilimini arttırdığı için ikisinin birlikte kullanıldığı ürünleri tavsiye ediyorum.
Salisilik asidin yalnızca cildin üst tabakasını soymak için kullanıldığı zannediliyor. Salisilik Asidin cildimize etkileri nelerdir?
Salisilik asidin soyucu özelliği tamamen ürünlerin konsantrasyonuna bağlıdır. Düşük konsantrasyonlu Salisilik asit içerikleri cildi soymuyor tam tersi nemlendirici etki gösteriyor. %5’in üzerinde salisilik asit kullanımından sonra ciltte soyucu etkiler görmeye başlıyoruz. Salisilik asit oranı %10-%20 gibi değerlere ulaşıyorsa bu kimyasal peeling etkisi anlamına gelir. Bu derecede ciddi oranlar mutlaka doktor kontrolünde profesyonel uygulamalarda kullanılmalıdır. Bu derece yüksek oranlı salisilik asit oranları evde kullanım için uygun değildir.
Salisilik asit içeren ürünleri kullanırken nelere dikkat etmeli?
Salisilik asit içeren ürünler çoğunlukla akşamları kullanılmalıdır. Eğer salisilik asit kullanılıyorsa mutlaka güneş kremi ile cildi korumalı.
Salisilik asit yalnızca sivilceli ciltlerin kullanımına mı uygundur?
Salisilik asidi, normal ve karma ciltler için de önerebiliyoruz. Cilt sıkılaştırmak, cilt kalitesini arttırmak ve gözenek küçültmek için de salisilik asit kullanılabiliyor. Cildinde aşırı kuruluk olanlar hariç herkes salisilik asit kullanabilir.
Salisilik asidin cildi tahriş ettiğine dair düşünceler var. Bu doğru mu?
Bu noktada, kullanılan salisilik asit oranı çok önemli. Yüksek konsantrasyon salisilik asit serumları cildi tahriş edebilir fakat bu gibi ürünler mutlaka doktor kontrolünde kullanıldığı için endişe edilmesine gerek olmaz.
Glikolik asidin cildimize etkileri nelerdir?
Glikolik asit cildi onarma ve tedavi etme özelliğine sahiptir. Özellikle leke tedavisinde glikolik asit içeriğini sık sık kullanıyoruz. Epidermisin üst tabakasındaki ölü hücrelerin atılmasına yardımcı olur ve kolajen üretimini destekler.
Glikolik asidin de aynı Salisilik Asit gibi cildimizi tahriş ettiğine dair düşünceler var. Bu doğru mu?
Kullanılan konsantrasyon oranı ile ilgilidir. %10 ve üzeri olan glikolik asit oranları genellikle kimyasal peeling gibi profesyonel uygulamalarda kullanılır. Topikal ürünlerde kullanılan %4-5 civarındaki glikolik asitler cildi tahriş etmezler.
Glikolik asit etkisini görmek isteyenler mutlaka kullandığı içeriğin pH oranına da dikkat etmeliler. %3 ila 3.5 arasındaki pH oranı ürünün emilimini kolaylaştırır ve glikolik asidin faydalarını cilde daha kolay aktarır.
Glikolik asit sadece olgun ciltlerin kullanımına uygun bir içerik mi?
Glikolik asit olgun ciltler için uygundur. Diğer cilt tipleri için de doktor kontrolünde glikolik asit kullanılabilir.