Prejuvenation kelimesini daha önce duymadıysan, bu makale sayesinde önleyici işlemlerle cilt güzelleştirmenin detaylarını öğreneceksin demektir!
Prejuvenation kelimesini daha önce duymadıysan, bu makale sayesinde önleyici işlemlerle cilt güzelleştirmenin detaylarını öğreneceksin demektir!
Çeşitli invaziv (kalıcı cerrahi işlem) tedaviler yoluyla cildinde zamanı geri almayı başaran bireyleri duymuşsundur. Peki, bunu hiç önleyici tedavilerle yapanlara rastladın mı? Aslına bakarsan bu tedaviler cilt bakım trendlerinin yeni yüzü. Prejuvenation olarak adlandırılan bu işlemler, henüz yaşlanma belirtileri görülmeden “önlem alarak” cildin her zaman genç ve güzel görünmesini hedefliyor. Prejuvenation, işte bu yönüyle yaşlanma sürecinin ilerleyen dönemlerinde yapılan rejuvenation işlemlerinden ayrılıyor. Evet, prejuvenation ve rejuvenation farkı kısaca bu. Dahasını merak ediyor musun? O halde okumaya devam et!
Prejuvenation Nedir?
Prejuvenation ne demek diye sorduğunda arama motorları sana cilt gençleştirme veya cilt yenileme gibi çeviriler sunacak. Aslında bu sözcük tüm bu çevirilerden daha farklı bir anlam taşıyor.
Prejuvenation 30’larına, hatta 20’li yaşların sonlarına doğru bireylerin genç görünümlerini korumak için yaptırdıkları birtakım işlemlerden oluşuyor. Yani prejuvenation işlemlerinde cilt henüz zamana bağlı olarak deforme olmadan önlem alınıyor. Prejuvenation, özetle her ne kadar gençleştirme olarak çevrilebilse de aslında bunun öncesini kapsıyor. Bu işlemlerde, yaşlanma süreci ve cilt deformasyonları daha başlamadan önlem alınıyor.
Prejuvenation Nasıl Uygulanır?
Prejuvenation işlemleri çok çeşitli. Bu işlemler genellikle kapsamlı bir cilt analizi yapıldıktan sonra kişiye özel belirleniyor. Ayrıca günlük bakım rutinlerini saymazsak pek çok prejuvenation tedavisi için uzmanlardan destek alman gerektiğini de bilmelisin. Dünya genelinde güzellik tutkunlarının en sık tercih ettiği cilt gençleştirme daha doğru bir deyişle “cildin deforme olmasını önleme” uygulamalarını merak ediyor musun? İşte birkaçı:
Thermage: Bu bir cilt sıkılaştırma tedavisi olarak tanımlanabilir. Thermage vücudun azalan kolajenini tamamlamak için tercih ediliyor.
Mikro iğneleme tedavileri: Bu minik müdahalelerle ince kırışıklık ve leke görünümlerinin önüne geçebiliyor.
Botoks: Küçük botoks enjeksiyonları, özellikle alın ve göz çevresinde ince çizgilerin ve kırışıklıkların oluşumunu geciktirmeye yardımcı olabiliyor.
Lazer uygulamaları: Lazerler, cilt hücrelerine ısı ve odaklanmış ışık uygulayarak kolajen sentezini uyarmaya yarıyor. Farklı cilt yenileme protokolleriyle yapılan lazer uygulamaları yaşlanma belirtilerinin önlenmesinde sıklıkla kullanılıyor.
Tıbbi sınıfa giren cilt bakım uygulamaları: Retinol, kolajen, asit, vitamin ve mineral gibi içeriklerin klinik koşullarda cilde uygulanmasını kapsıyor. Her cildin ihtiyacına göre doğru miktarda belirlenmesi gereken bu içerikler uzmanlar tarafından bir prejuvenation tedavi protokolü olarak uygulanıyor.
Günlük bakım rutinleri: Kişiselleştirilmiş cilt gençleştirme uygulamalarında bu oldukça önemli bir detay. Cilt bakım ürünlerindeki gelişme artık bazı kremlerin, serumların ve diğer cilt bakım ürünlerinin cilt kusurlarının önlenmesinde ve hatta oluşan hasarın giderilmesinde etkili olduğunu ortaya koyuyor. Yeter ki cildin için doğru ürünü seç!
Prejuvenation Hangi Bölgelere Uygulanır?
Prejuvenation uygulamaları ileride cilt gençleştirme tedavilerine ihtiyaç duyulabilecek hemen her bölgeye uygulanabiliyor. Yüz başta olmak üzere bedenin çeşitli bölgeleri yaşlanma karşıtı veya önleyici tedaviler için uygun. Özellikle karın bölgesindeki sarkmalar veya ciltte çatlak görünümünü önleme noktasında bu tedavi yöntemlerinden yararlanılabiliyor.
Öte yandan önleyici cilt bakım uygulamalarıyla boyun ve göğüs bölgesinde de yaşlanma belirtilerini önlemek mümkün. Unutma, yüzük kadar göğüs ve boyun bölgesi de yaşı ele verebiliyor. Zamanı durdurmak istiyorsan yüz dışındaki prejuvenation tedavi bölgelerini de unutmamalısın.
Prejuvenation Ne Sıklıkla Uygulanır?
Prejuvenation uygulamalarının sıklığı da tıpkı işlemlerin kendisi gibi tamamen kişiye özel belirleniyor. Önleyici gençlik koruma işlemlerinde her cildin ihtiyacı farklı olduğundan uygulama sıklığı da değişkenlik gösteriyor. Örneğin; mikro iğne tedavilerinde süre daha uzun olabiliyor. Bunun yanı sıra yine 20’li yaşlarda yapılan önleyici işlemlerin de daha geniş aralıklarla yapıldığını söylemek mümkün.
30’lu yaşlara “Merhaba!” dedikten sonra prejuvenation tedavilerine daha sık başvurmak gerekebiliyor. Tabii günlük bakım rutinlerinin de minik invaziv işlemlere göre daha sık tekrarlanması şart. Kısaca prejuvenation tedavilerinde sıklığı cildin yapısı ve dermatolog/cilt bakım uzmanı belirliyor.
Prejuvenation Sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Prejuvenation işlemlerinin sonrasında cildini düzenli olarak nemlendirmelisin. Henüz yaşlanma belirtileri başlamadan önlem almayı düşünüyorsan çoktan iyi bir anti-aging nemlendirici seçmiş olman gerekir.
Bir diğer nokta güneş koruyucular. Bildiğin gibi yaşlanma belirtilerinin baş göstermeye başlamasında güneş büyük rol oynuyor. Bu sebeple cildinin ihtiyacını karşılayacak bir güneş koruyucuyu yaz-kış uygulaman şart.
Prejuvenation tedavilerinin ardından kullanacağın makyaj ürünlerine dikkat etmelisin. Dermatolojik testlerden geçmemiş ürünler işlem sonrası cildinin kazanımlarını kaybetmesine sebep olabilir.
Prejuvenation tedavileri sonrasında doktorunun muhakkak kullanmanı istediği kremleri veya losyonları da ihmal etmemelisin. Bu, cildinin kendini korumasını ve çeşitli komplikasyonlara karşı hazırlıklı olmanı sağlayacak.
En iyi versiyonunu kalıcı kılmak ve güzelliğini korumak için prejuvenation tedavilerine başlamayı düşünüyorsan doğru zaman tam da bugün olabilir!